9 Aralık 2013 Pazartesi

Yep yeni bir yıl:)))

Her zaman heyecanlandırır yeni şeyler insanları, yenilik tazelenme kendine gelme gibi bi nevi sanki, hele bide bu yeni şey önümüzde bizi beklediğine inandığımız koca bi yıl ise dahada merak uyandırıcı oluyor. Lafın gelişi koca yıl dedim ama yıllar hiçte koca koca değil artık sanki daha 2013 e yeni girdiğimiz dakikaları dün gibi hatırlarken şimdi 2014 yılına giriyor olmamız bana biraz endişe vermiyor değil. :) Eh zaman öyle veya böyle su gibi akıp giderken onu değerli kılan o zaman neler sığdırdığımız, hani diyor ya uzmanlar kaliteli zaman geçirmek diye sanırım oldukça haklılar. Şimdi dönüp bakınca geçen lafta kossskoca, gerçekte ise kısacık bu yıla kendi adıma camla oldukça bütünleştim ama bütün enerjimi cama ayırırken ne yazık ki kitaplardan hızla uzaklaştım. :( Sene başında kendime 75 kitap hedef koyan ben deniz Deniz, okurken bile kafasında cam tasarımları yapmaya başlayınca kitapların çoğunu yarım bıraktım ve 10 küsür kitapta kala kaldım. Yılın en büyük kaybı az okumak oldu, kazandırdıkları bu açığı kapar mı bilmem, onuda zamanla göreceğiz sanırım. Eee, yeni yıl olurda bu kadar camla kafayı bozmuş biri yeni yıl ve kış temalı tasarımlar yapmaz mı elbette yapar. İtiraf etmeliyim ki bir sipariş üzerine başladığım seri üretim tasarımlar bu kadar eğlenceli,sevimli olmasa aynısından 30-40 tane yapmak çekilmezdi. Siz Divleli Cam Tasarım yeni yıl ürünlerine göz ata durun siz ben şimdiden herkese sağlık, mutluluk, para, isteyen herkese aşk diliyorum. Hayallerinizi ertelemediğiniz bir yıl olmasını dilerim. Sevgiler... Deniz Divleli 10\12\2013-00:23

17 Eylül 2013 Salı

BİR CEZADAN BİN ÖDÜLE:))

                  Geçen hafta atölyemde giriştiğim sıkı temizlik sonucu kullanılmış tüm camlarımı da elden geçirdim. Fakat oda ne tam on milyon baloncuk ufak cam biriktirmişim meğerse. Alevde mum gibi eriyen camlarımız iyice küçüldüğünde artık elimiz yakmaya ve kullanamamaya başlıyoruz, peki ya bu camları kaldırıp çöpe mi atıyoruz tabi ki hayır. Bu camları ya ufacık parçalar haline getirip "frit" dediğimiz cam kırıkları elde ediyoruz ya da tekrar alevde birleştirerek kullanabileceğimiz boyutlarda uzun çubuklar haline getiriyoruz. Camları renklerine göre ayırdığımda çıkan şu görüntüye bir göz atalım. :)


Madem bu kadar cam biriktirdin, biriktirirkende hiç oralı olmadın o zaman al sana ceza dedim kendi kendime, küçük camlar bitene kadar büyük cam kullanmak yok ve bol bol üretim var. Minik camlar bana ceza değil ödül olarak geldi sanki bir iham bir çalışma hevesi sormayın gitsin börtü,böcek, balık, kaplumbağa, pastacıklar havada uçuşuyor. İşte şimdi de o dümdüz camların başlarına ne geldiğine bakalım, ee ne demiş büyüklerimiz ne oldum değil ne olacağım diyeceksin :))











10 Eylül 2013 Salı

1 yaşındayız :))))

Uzun zamandır camla uğraşsam da resmi olarak atölyemi açalı tam 1 sene oldu; el emeği ve sanatın pek kıymet görmediği ülkemizde gönlüne sanat aşkı düşenler bilir ne zordur, ne meşakkatlidir bu iş. Her yılgınlığa düştüğünüzde sanatınıza küsüp küsmeme arasında savaş verirsiniz kendinizle. Benimde bu 1 sene içinde yılgınlığa düştüğüm çok zaman oldu, ama işte tamda o zamanlarda sihirli bir el gelip her şeyi düzelterek gitti hayır yılmayacaksın, bu işe baş koydun böyle devam edeceksin dedi sanki, beni sanatıma sıkı sıkı bağladı. En güzeli de kendi gelişiminizi gözlerinizle görüp, hayal ettiğiniz ürünleri yapmak onları elinizde tutmak, takdir edilmek beğenilmekti. Kısaca ben çok mutlu 1 yıl geçirdim. Bu süre zarfında bana destek olan herkese çok ama çok teşekkür ederim. Her şey hayal etmekle başlıyor, hayallerinizin peşini bırakmamanız dileğiyle. Deniz Divleli

24 Mart 2013 Pazar

ATÖLYEMİN ÖZEL KONUĞU; YÖNETMEN VE DOKTOR FARİD MİRKHANİ

Ankara Uluslararası film festivalinde gösterimde olan "Kumun Hassas Anı" isimli filmin yönetmeni Farid Mirkhani  atölyemi ziyarete geldi . Filmi ve İran hakkındaki bitmek bilmez sorularımı sabırla yanıtladı.  Filmini çekerken yaşadığı zorlukları, anlatmak istedikleri, İran'da yaşamın nasıl olduğuna dair  muazzam hoş sohbetinin yanı sıra derya deniz engin bilgilerinden çok şey öğrendim.Bana hediye ettiği bir diğer filmi "...Until The Wet Pulse Of Morning" dvdsi de harika bir hatıra kaldı kendisinden. 20 dakikalık bir kısa film  "...Until The Wet Pulse Of Morning" İranlı bir halk ozanını ve eserlerini konu alıyor, özellikle halk müziği ile ilgilenen kişilerin izlemesini tavsiye ederim. Sevgili Mirkhani'ye cam boncuk yapımını gösterirken o da benim fotoğraf ve videolarımı çekti, kısaca benim için unutulmaz bir gün oldu 16 Mart 2013. Herşey için kendisine tekrardan teşekkür ediyorum.



  Farid Mirkhani objektifinden bir kaç resim;