17 Eylül 2013 Salı

BİR CEZADAN BİN ÖDÜLE:))

                  Geçen hafta atölyemde giriştiğim sıkı temizlik sonucu kullanılmış tüm camlarımı da elden geçirdim. Fakat oda ne tam on milyon baloncuk ufak cam biriktirmişim meğerse. Alevde mum gibi eriyen camlarımız iyice küçüldüğünde artık elimiz yakmaya ve kullanamamaya başlıyoruz, peki ya bu camları kaldırıp çöpe mi atıyoruz tabi ki hayır. Bu camları ya ufacık parçalar haline getirip "frit" dediğimiz cam kırıkları elde ediyoruz ya da tekrar alevde birleştirerek kullanabileceğimiz boyutlarda uzun çubuklar haline getiriyoruz. Camları renklerine göre ayırdığımda çıkan şu görüntüye bir göz atalım. :)


Madem bu kadar cam biriktirdin, biriktirirkende hiç oralı olmadın o zaman al sana ceza dedim kendi kendime, küçük camlar bitene kadar büyük cam kullanmak yok ve bol bol üretim var. Minik camlar bana ceza değil ödül olarak geldi sanki bir iham bir çalışma hevesi sormayın gitsin börtü,böcek, balık, kaplumbağa, pastacıklar havada uçuşuyor. İşte şimdi de o dümdüz camların başlarına ne geldiğine bakalım, ee ne demiş büyüklerimiz ne oldum değil ne olacağım diyeceksin :))











10 Eylül 2013 Salı

1 yaşındayız :))))

Uzun zamandır camla uğraşsam da resmi olarak atölyemi açalı tam 1 sene oldu; el emeği ve sanatın pek kıymet görmediği ülkemizde gönlüne sanat aşkı düşenler bilir ne zordur, ne meşakkatlidir bu iş. Her yılgınlığa düştüğünüzde sanatınıza küsüp küsmeme arasında savaş verirsiniz kendinizle. Benimde bu 1 sene içinde yılgınlığa düştüğüm çok zaman oldu, ama işte tamda o zamanlarda sihirli bir el gelip her şeyi düzelterek gitti hayır yılmayacaksın, bu işe baş koydun böyle devam edeceksin dedi sanki, beni sanatıma sıkı sıkı bağladı. En güzeli de kendi gelişiminizi gözlerinizle görüp, hayal ettiğiniz ürünleri yapmak onları elinizde tutmak, takdir edilmek beğenilmekti. Kısaca ben çok mutlu 1 yıl geçirdim. Bu süre zarfında bana destek olan herkese çok ama çok teşekkür ederim. Her şey hayal etmekle başlıyor, hayallerinizin peşini bırakmamanız dileğiyle. Deniz Divleli